Güncel

Neden Bazı Çocuklar Daha Çabuk Öfkelenir?

Altı Temel Duygudan Birisi, Ancak Neden Bazı Çocuklar Öfkeyi Daha Yoğun Yaşıyor?

Abone Ol

Bebeklikten itibaren insanların yüz ifadeleriyle anlayabildiği altı temel duygunun biri olan öfke, çocuklarda zaman zaman mantıksız davranışlara sebep olabiliyor. Ancak her çocuğun öfkeyle baş etme tarzı farklıdır. Bazı çocuklar, doğaları gereği hırçın ifadelerle öfke yaşarken, bazıları sessiz kalarak içsel bir şekilde bu duyguyu yaşayabilirler.

TRT Çocuk'tan Uzman Kinik Psikolog Şehitnur Zülfikar, çocuklardaki sıkça gözlenen öfke konusunu ele alarak, bu duygunun çocukları hangi durumlarda etkisi altına aldığını açıklıyor. Özellikle çocukların ihtiyaçları karşılanmadığında veya isteklerine ulaşamadıklarında öfkenin daha yaygın olarak görüldüğünü belirtiyor.

Çocukların duygusal ihtiyaçlarının anlaşılması, kabul edilmesi ve yakınlıkla karşılanması, özellikle öfkenin kontrol edilmesine yardımcı olabilir. Uzman Zülfikar, "Ciddiye alınmayan duygular çocuklardaki öfkeyi daha da görünür kılıyor" diyor ve fiziksel ve duygusal ihtiyaçların karşılanmamasının öfke problemlerine yol açabileceğine dikkat çekiyor.

Öfkenin altında yatan sebepleri anlamak, çocukların sağlıklı bir şekilde başa çıkabilmeleri için önemlidir. Zülfikar, öfkenin genellikle ihtiyaçların karşılanmaması veya isteklere ulaşılamaması durumlarında ortaya çıktığını belirtiyor. Bu ihtiyaçlar sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal ihtiyaçları da içerebilir. Çocukların sevgi, şefkat, ilgi, dikkate alınma gibi duygusal ihtiyaçlarının karşılanması önemlidir.

Çocuklarda öfkenin kontrolü, alt beyin ve üst beyin arasındaki etkileşime bağlı olarak gelişir. Alt beyin, temel ihtiyaçların karşılanmasıyla ilgili öfke nöbetlerini tetiklerken, üst beyin, kasıtlı olarak ortaya çıkan öfke nöbetlerini yönlendirir. Zülfikar, çocukların duygusal hallerini anlamalarına yardımcı olmanın, sağlıklı bir şekilde öfkeyi ifade etmelerine katkı sağlayabileceğini belirtiyor.

Öfke kontrolünde doğru rehberlik için ebeveynlere düşen rolü vurgulayan Zülfikar, çocukların duygularını açıkça ifade edebilmeleri için anlayışlı bir ortam sağlanması gerektiğini söylüyor. Duyguların serbest bırakılmasının yanı sıra, davranışların sınırlanması ve çocuklara sağlıklı alternatifler sunulmasının önemine dikkat çekiyor. Özellikle çocukların tehlikeli davranışlar sergilemesi durumunda ebeveynlerin sınırlar koyması ve zararsız yolları göstermesi gerektiğini vurguluyor.