Çoğu fakih, kurban kesmenin müekked sünnet olduğu görüşündedir. Şafiî mezhebine göre, bir kişinin kurban kesmek için yeterli zenginlik seviyesine sahip olması, bayram günlerinde kurban alacak kadar fazla mala sahip olmasına bağlıdır (Şirbînî, el-İknâ’, c.2 s.635). Yani bir kişi, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek ve aynı zamanda kurban kesmeye maddi olarak gücü yetecek kadar zengin olmalıdır.
Hanefi mezhebine göre ise, kurban kesmek için nisap miktarı kadar fazladan herhangi bir mala sahip olan herkes mükelleftir. Nisap miktarı, belirli bir miktar mala sahip olma eşiği olarak kabul edilir. Dolayısıyla, Hanefi mezhebine göre bir kişi, nisap miktarı kadar mal varlığına sahip olduğunda, kurban kesme sorumluluğu doğar (Semerkandî, Tuhfetü’l-Fukahâ, I, 362).
Bu farklı görüşler, zenginliğin ölçüsünün kurban kesme konusunda nasıl belirleneceği konusunda tartışmalara neden olmuştur. Kimi mezheplere göre zenginliğin belli bir miktar mal varlığıyla ölçülmesi gerekmektedir, diğer mezhepler ise zenginliği bayram günlerinde kurban alacak kadar fazla mal sahibi olmak olarak değerlendirmektedir.
Her halükarda, kurban kesmek isteyen bir kişi kendi fıkıh mezhebine ve mezhebine göre belirlenen zenginlik ölçülerine dikkat etmelidir. Kurban kesmekle mükelleftirken, kişinin maddi durumu ve mal varlığına uygun şekilde hareket etmesi önemlidir.
Kaynaklar:Fetva Kurulu
Şirbînî, el-İknâ’, c.2 s.635
Semerkandî, Tuhfetü’l-Fukahâ, I, 362