1894 yılında gerçekleşen ve 12 saniye süren İstanbul Depremi, Beyoğlu ve Boğaziçi dışındaki birçok bölgeyi yerle bir etmiştir. Bu depremde Sultan II. Abdülhamid Han tarafından alınan tedbirler ve halka yapılan çağrılar dikkat çekicidir.

Boykot Hassasiyeti Olanlar İçin: Boykot Dedektifi Uygulaması Yeni Sürümüyle Yayında! Boykot Hassasiyeti Olanlar İçin: Boykot Dedektifi Uygulaması Yeni Sürümüyle Yayında!

Depremin ardından, Sultan II. Abdülhamid Han halka yönelik olarak şunları söylemiştir: "Bütün Müslümanlar abdestli gezsin ve ibadetlerini yerine getirerek tövbe etsin." Bu çağrıyla birlikte, İstanbul'da yaşayan Müslümanların manevi bir birliktelik içinde olmaları ve ibadetlerine özen göstermeleri teşvik edilmiştir.

Deprem sonrası Sultan II. Abdülhamid Han, Yıldız Sarayı'nda bulunan sakinler ve çalışanlar için bahçede çadırlar kurmuş, ancak kendisi sarayın içinde kalmıştır. Aynı zamanda, Sultan'ın talimatıyla sarayda bir ay boyunca Kur'an-ı Kerim okutulmuş ve İstanbul halkına moral verilmiştir.

Sultan Abdulhamid, depremin ardından İstanbul halkının korku ve endişelerini hafifletmek amacıyla Ezan ve Zilzal Sure'sini okutarak halktan şu taleplerde bulunmuştur: "Bütün Müslümanlar daima abdestli gezsin. Dini vecibelerinizi yerine getirin, tövbe edin ve bu afetin tekrarlanmaması için Rab'be niyazda bulunun."

Sultan Abdulhamid Han'ın Hicaz Valisi'ne gönderdiği emirnameyle depremin son bulması için Haremeyn-i Şerifeyn’de dualar okunması talimatı verilmiştir. Bu yönde bir araya gelen din adamları, seyitler ve eşraf, Medine-i Münevvere’de ve Abdullah bin Abbas makamında dualar okumuşlardır. Aynı zamanda İstanbul ve taşrada bulunan camilerde, mescitlerde ve dergâhlarda felaketin son bulması için dua ve niyazda bulunulmuştur.

Bu tedbirler ve manevi destek, Sultan II. Abdülhamid Han'ın liderliğindeki devletin, halkın manevi ihtiyaçlarını ve moralini önemseyen bir yönetim anlayışını yansıtmaktadır.

Kaynak: Sema Küçükalioğlu Özkılıç tarafından hazırlanan "1894 Depremi ve İstanbul Kitabı" (Türkiye İş Bankası Yayınları, 2015)

Editör: Ömer Faruk