. Hastalık, yoksulluk, felaketler ve musibetlere Allah rızası için sabredip razı olmak, bizi bu sınavlardan geçiren Allah'ın hoşnutluğunu kazanmamızı sağlar. Bu tür durumlarda mümin, peygamberlerin zorlu imtihanlarını hatırlayarak kendini toparlamalı, kararlılık ve gayretini yeniden canlandırmalıdır.

BAŞIMIZA MUSİBET GELDİĞİNDE NASIL DAVRANMALIYIZ?

Eğer bir kişi trilyonlarca parası olan birisi olsa ve yolda sadece on lira kaybetse, bu durumda ona üzülür mü? Trilyonlarca paranın yanında on liranın hiçbir değeri olmaz, önemsiz kalır. Biz de başımıza dünyevi bir sıkıntı veya musibet geldiğinde, Allah'a kul olmanın ve Hz. Muhammed (s.a.s.) Efendimiz'in ümmeti olmanın bizim için en büyük zenginlik, mutluluk ve bahtiyarlık olduğunu düşünerek sabretmeliyiz. Bu bilinçle, Allah'ın bize özel lütufları ve ihsanları olan Hz. Muhammed'e (s.a.s.) ümmet olmanın sevinciyle dünyevi üzüntülerimizi ortadan kaldırmalıyız. Geçici sıkıntılar ve kayıplar nedeniyle aşırı üzülüp kendimizi mahvetmeyi, şikayet etmeyi bir kenara bırakmalıyız. "Neden oldu ki, ah!" gibi sözler söylemekten kaçınmalıyız.

Pişmanlık Duymayanlar İçin Tövbe Rehberi: Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım’ın Tavsiyeleri Pişmanlık Duymayanlar İçin Tövbe Rehberi: Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım’ın Tavsiyeleri

Başımıza Gelen Musibetler: İmtihan mı, Ceza mı?

Birçok insan başına gelen bela ve musibetler karşısında düşünür: Acaba bu musibetler bize bir imtihan mıdır, yoksa bir ceza mıdır? Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım, önemli açıklamalarda bulundu.

Belalar ve musibetler üç farklı kategoride değerlendirilebilir. İlk kategoride, insan iradesinin söz konusu olmadığı bela ve musibetler yer alır. Doğal afetler gibi olaylar, bu gruba örnek olarak verilebilir. İkinci kategoride ise, insan iradesinin kısmen etkili olduğu bela ve musibetler bulunur. Örneğin, kısmen kabahatli olduğumuz trafik kazaları gibi durumlar bu gruba dahildir. Son olarak, üçüncü kategoride, insan iradesinin tamamen etkili olduğu bela ve musibetler yer alır. Alkollü araç kullanma sonucu gerçekleşen kazalar veya dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ortaya çıkan hastalıklar gibi durumlar, bu kategoride değerlendirilir.

Belirtilen kategorilerde yer alan musibetlerin hepsi Allah'ın takdiriyle gerçekleşir. Bir mümin için ise önemli olan, kaderini bilememe durumunda her türlü bela ve musibete karşı önlem almak ve bu tür durumlarla karşılaşıldığında sabretmek, kader inancıyla teslimiyet göstermektir.

Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım'ın belirttiği gibi, insanların başına gelen bela ve musibetlerin arkasında her zaman bir hikmet ve bir sınav yatmaktadır. Müminler olarak, Allah'ın takdirine boyun eğmek ve bu musibetlere karşı sabırlı olmak, imanımızı güçlendirecek ve bizi olgunlaştıracaktır.

Kaynak: Diyanet

Editör: Ömer Faruk