Derya Eren, özellikle hamurlu şerbetli tatlıların ve ikramların bayramda yoğun tüketildiğini ve dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatarak, yiyeceklerin içeriği kadar tüketim miktarının da önemli olduğunu belirtti.
Eren, "Özellikle tatlılarda miktar çok daha kritik. Bayram boyunca kilo almamak ve halihazırda olan kiloyu korumak için en fazla 2-3 defa tatlı tüketilmeli ve tatlı seçeneklerinden şerbetli değil sütlü tatlılar tercih edilmeli" dedi.
Tatlı tüketileceği zaman, o günün genel beslenmesine de dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Eren, özellikle tatlı tüketileceği günün sabahında proteinli kahvaltı yapılması ve ekmek tüketilmemesi önerisinde bulundu. "Yumurta, peynir ve zeytin veya ceviz içi, söğüş, sebze ve bol mevsim yeşilliği birlikte tüketilmeli. Gün içinde meyve tüketilmemeli ve öğle veya akşam ana yemeklerinden biri mutlaka zeytinyağlı sebze olmalı. Ana yemeklerin yanında pilav, makarna gibi karbonhidrat alışkanlığından vazgeçilmeli. Diğer önemli bir husus ise aynı gün birden fazla tatlı tüketilmemeli" şeklinde konuştu.
Ramazan ayı boyunca uzun süre aç kalındığı, sadece 2-3 öğün tüketildiği ve öğün tüketim saatlerinin akşam ve gece olduğu için beslenme düzeninin değiştiğini belirten Eren, normal günlük beslenme düzenine yavaşça dönülmesi gerektiğini hatırlattı.
Derya Eren, bu geçiş dönemi için şu önerilerde bulundu: "Öğün sayısı yavaş yavaş artırılmalı. Önce sabah-öğle-akşam şeklinde günde 3 öğün planlanmalı. Ardından 1-2 ara öğün eklenerek günlük öğün sayısı 4-5’e çıkarılmalı. Öğün içerikleri tatlı tüketimine bağlı olarak değişkenlik gösterse de kahvaltıda yumurta ve peynir, öğle yemeklerinden birinde mutlaka zeytinyağlı sebze, akşam yemeğinde de mutlaka et, tavuk, balık veya baklagiller gibi protein kaynakları bulunmalı. Ara öğün olarak mutlaka meyve tüketilmeli. Günlük 2-3 porsiyon meyve tüketimi ile vücudumuzun glikoz ihtiyacını sağlayarak tatlı krizlerini azaltabiliriz. Meyveleri kavrulmamış fındık, badem, ceviz gibi kuru yemişlerle veya süt grubuyla birlikte tüketerek hem kan şekerimizi dengeleyebilir hem de tokluk süremizi uzatabiliriz."