Dolayısıyla, iki gün sonra Cuma günü, hem Kadir Gecesi'ni hem de Ramazan'ın son Cuma'sını yaşamanın yanı sıra "Dünya Kudüs Günü"nü idrak ediyoruz. Ancak dünyanın gözü önünde devam eden vahşi saldırılar, on binlerce şehit ve enkaz altından çıkarılamayan binlerce kayıpla karşı karşıya kaldığımız bir Kudüs Günü...

Kadir Gecesi, Hira'da doğdu. Hira, arayışın simgesidir ve insanlığın kurtuluşu için arayışın gerçekleştirildiği bir inziva mekanıdır. Kur'an, burada "Oku" emri ile nazil olmaya başladı. Bu gece, Kadir ve kıymetini Kur'an'dan alarak bin aydan daha hayırlı bir geceye dönüştü. Bu gece manen istifade edilmesi elbette ki çok önemlidir, ancak bu geceyi önemli kılan başka bir husustan bahsedeceğiz.

Bu gece, aslında yeryüzündeki mazlumlar için mücadelenin de başladığı bir gecedir. Ezilen ve hor görülen mahrumlar için yüreği yanan Hz. Peygamber, Rabbine münacat etmek ve mazlumlara bir çözüm bulabilmek için Hira'da inzivaya çekildi. Bu feryada yetişen ilahi emirle birlikte Hira'dan mücadele meydanına indi.

Bu iniş, bireysel direnişten toplumsal direnişe bir geçişti. Kadir Gecesi aynı zamanda Kader Gecesi'dir. Mazlumların kaderini değiştirecek olan bu gece, ümmetin kaderini yeniden belirleyecek ilk adımın atıldığı gecedir. Hz. Ali'nin ifade ettiği gibi, "Hz. Peygamber'in Hira'dan dönüşü olmasaydı Hanif olarak kalacaktı, fakat döndüğü için İslam'ın Resulü oldu."

Seçimlerden Kim Kazançlı Çıkacak? Seçimlerden Kim Kazançlı Çıkacak?

Hira bireysel, Mekke ise toplumsal mücadelenin mekanı oldu. Mazlumların kurtuluşu için Hira'dan Mekke'ye iniş, Kutlu Nebi'nin ümmetine en güzel örnekliğiydi. İnziva ve Hira'mız elbette olmalı, ancak ardından mazlumların hamisi olabilmek için bir iniş, cehd ve gayret de olmalı.

Ve aynı gün; mahrum, mazlum ama izzetli bir halkın yaşadığı Gazze'yi ve Kudüs Günü'nü de hatırladık mı? Bugünün temel amacı, Kudüs ve Mescid-i Aksa meselesini vicdanlarda canlı tutmaktır. Kudüs, ümmetin birliğinin temelidir; tüm ihtilaflar ve farklılıklar bu temelde eriyebilir. Ancak ihtilaflar o kadar taşlaşmıştır ki, bu birliği sağlamak güçleşmektedir. Acaba ümmetin siyasi ve fıkhi ihtilafları, yaşadıkları zillet ve acılardan daha mı değerlidir? Kudüs, bir şiirdir ve Ramazan gibi şuurlanma ayı, bize anlayış ve iz'an vermelidir.

Kadir Gecesi, kıymetini o gece inen Kur'an'dan aldığı gibi, Mescid-i Aksa ve Kudüs de kıymetini Kur'an'dan almaktadır. Ve mesele sadece Kur'an'ın kelimesinin inmesi değil, dünyayı değiştirmeyi hedefleyen bir Kur'an'ın inmesidir. Müddessir Suresi'nde gelen "Ey örtüye bürünen! Kalk ve uyar..." ayeti ile büründüğümüz gaflet ve dünyalık örtüsünden silkinme ve Aksa'yı özgürleştirerek sahip çıkma günüdür. Hira gibi, Kudüs Günü de bir arayıştır, Aksa'nın özgürlüğü için bir arayış ve mazlumlara çare olabilmek için bir arayış...

Bu arayış ve gayretin içinde olanlardan olabilmek dileğiyle...

Erkan Kadga