Gündem

İTÜ öğrencilerinden Filistin'e destek yürüyüşü

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri, işgal rejiminin Gazze'ye yönelik sürdürdüğü bombardıman ve ambargoya karşı çıkmak, Filistin'in yanında olduğunu ifade etmek için üniversite kampüsünde bir yürüyüş gerçekleştirip basın açıklaması yaptı.

Abone Ol

Anadolu Gençlik Derneği İTÜ Başkanlığı ve Eğitim Bir-Sen İTÜ Temsilciliği tarafından İTÜ Ayazağa Kampüsü'nde organize edilen program kapsamında yüzlerce öğrenci ve üniversite personeli, ellerinde Filistin bayrakları ile kampüs içerisinde yürüyüş yapıp ardından basın açıklaması düzenledi.

Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan AGD İTÜ Başkanı İbrahim Dinçsoy, 'Yüzyıla yakın süredir İslam topraklarını işgal ederek, kadın, yaşlı, çocuk demeden katlederek, habis bir kanser gibi büyüyen katil israil, 17 Ekim salı akşamında bir kez daha dünyanın gözü önünde terör eylemi gerçekleştirmiştir. Katil israil bir kez daha Gazze'de bir hastaneyi bombalayarak çocuk, kadın, yaşlı demeden bine yakın masum insanı katletti. Etrafı mübarek kılınmış Mescid-i Aksamız, her gün terörist israil ve Yahudi işgalciler tarafından düzenlenen baskınlarla taciz ve tahkir ediliyorken, sokaklarda masum siviller kurşuna diziliyorken, on yaşında çocuklar tutuklanıyorken, Gazze'de ambargo ve abluka şiddetini artırmışken, sadece Filistinli kardeşlerimizin değil tüm Müslümanların izzeti her gün, her an çiğnenmeye devam ediyorken gerçekleşen bu katliam, katil israilin Ortadoğu'da bir çıbanbaşı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.' dedi.

'Bu lanetli kavim siyonizm ideolojisiyle bölgeyi kan gölüne çevirmiştir'

Yahudilerin tarih boyunca yapmış oldukları fitneden ötürü Allah tarafından zillete uğratıldığını belirten Dinçsoy, 'Bu zillet içindeki kavim bulundukları yerlerde sürekli bozgunculuk yapmıştır. Tahrif ettikleri kitaplarına eklemiş oldukları vaat edilmiş topraklar yalanıyla zulmetmekten, öldürmekten geri durmamıştır. Bu lanetli kavim siyonizm ideolojisiyle bölgeyi kan gölüne çevirmiş çocuk, kadın, yaşlı demeden ölüme tabi tutmuştur. 1948 yılında işbirlikçi devletlerin yardımıyla kurulduğunu ilan etmiş ve bölgedeki çıbanbaşı olmuştur. Sapkın inançları gereği yapmış oldukları zulmü ibadet görmüş ve bundan geri durmamışlardır.' diye konuştu.

'Filistin halkının insani, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları on yıllardır sistematik bir şekilde ihlal edilmektedir'

Dinçsoy, 'Katil israil son 50 yıldır binlerce Filistinli kardeşimizi zorla topraklarından çıkarmakta, işgal etmekte ve yasadışı bir şekilde sadece israilli yerleşimcileri barındıran meskenler kurmaktadır. Sadece Batı Şeria'da 700 bin israilli yerleşimci yasadışı olarak yaşamaktadır. Katil israil devletinin yanı sıra bu yerleşimcilerde Filistinli kardeşlerimize şiddet uygulamaktadır. Filistin halkının insani, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları on yıllardır sistematik bir şekilde ihlal edilmektedir. Uluslararası toplum bu duruma nasıl sessiz kalıyorsa maalesef birçok İslam ülkeleri de bu zulme seyirci kalmaktadır.' şeklinde konuştu.

Müslüman ülkelere çağrı: Müslümanların izzet ve şerefini korumaya çalışan kardeşlerimize omuz verin

7 Ekim gününde Müslümanlar kısıtlı imkanlarıyla bir direniş hareketine başlatarak korkakların kumdan kalelerini, oluşturdukları yenilmezlik psikolojisini yerle bir ettiğini vurgulayan Dinçsoy, son olarak şu ifadeleri kullandı:

'Siyonist işgalciler elindeki medya gücüyle manipülasyona devam etmiş fakat Müslümanların haklı direnişini gölgeleyememiştir. Bir avuç Müslüman izzet ve vakarla Müslümanların onurunu korumak için savaşmaktadır. Bugünün geleceğini beklemeyen siyonist işgalciler kaçacak delik aramaktadır. Buradan başta ülkemiz olmak üzere tüm Müslüman devlet yöneticilerine ikazda ve açık çağrıda bulunuyoruz! Şimdi değilse ne zaman! Amerika'dan, israilden, Avrupa'dan, Rusya'dan, Çin'den değil, Allah'tan korkun! Allah'a güvenin, ahiretinizi düşünün. Bırakın bu normalleşme adımlarını! Tarihinize bakın, inancınıza sarılın! Müslüman ülkelerle iş birliğini geliştirin! Sorunlara birlikte çözüm arayın! D8'leri aktif edin. Tüm Müslümanların izzet ve şerefini korumaya çalışan kardeşlerimize omuz verin.' (İLKHA)