Peygamber Efendimiz'in duâlarında kabir hayatı ve ahiret konularına dair büyük bir hassasiyet göstermiştir
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), duâlarında Allah'a hitaben, "Yâ Rabbi! Kabir azâbından, cehennem azâbından, hayatın ve ölümün sıkıntılarından ve kör Deccâl'in fitnesine uğramaktan Sana sığınırım!" şeklinde ifadeler kullanarak Cenâb-ı Hakk'a yönelmiştir. Bu duâlarıyla Allah'a ilticâ etmiş ve ümmetine de bu dört husustan Allah'a sığınmalarını tavsiye etmiştir.
Kabir âleminde, her birey sadece dünya hayatında gerçekleştirdiği amelleri bulacaktır. Dolayısıyla kötü ameller, kişi için büyük bir utanç ve zillet kaynağı olacaktır. Öte yandan sâlih ameller, kişinin güzel bir dost ve koruyucu olacaktır. Bu nedenle, dünya hayatında yapmış olduğu iyi ameller, kabir hayatında da onun yanında olacak ve onu koruyacaktır.
Peygamber Efendimiz'in bu tavsiyeleri, Müslümanlara kabir hayatının ve ahiret hayatının ciddiyetini hatırlatmaktadır. Kabir hayatında gerçekleşecek olan sorgu ve değerlendirmenin önemi vurgulanmaktadır. Dolayısıyla Müslümanlar, dünya hayatında Allah'a yönelerek salih ameller işlemeli, ibadet ve takvayı hayatlarının merkezine koymalıdır.
Peygamber Efendimiz'in duâları ve tavsiyeleri, Müslümanların manevi rehberliğini ve huzurlu bir ahiret hayatını elde etmelerini amaçlamaktadır. Bu nedenle Müslümanlar, Peygamber Efendimiz'in öğretilerine uyarak, ahiret hayatına hazırlıklı olmalı ve Rabblerine yönelerek ondan sığınmalıdır.
Mülk Sûresi'nin Kabir Azâbından Koruma Gücü
Mülk sûresini çokça okuyanların kabir azâbından kurtulacakları beyan edilmiştir. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Mülk Sûresi'ni sıkça okuyanların kabir azâbından korunacaklarına dair beyanlarda bulunmuş ve bu sûreyi "O Mânia’dır." şeklinde nitelendirmiştir, yani kabir azâbını engelleyecek bir kuvvet olduğunu ifade etmiştir.
Hz. Câbir, Nebiyy-i Ekrem Efendimiz'in, "الۤمۤ . تَنْز۪يلُ" (Secde) ve "تَبَارَكَ الَّذ۪ي بِيَدِهِ الْمُلْكُ" (Mülk) sûrelerini okumadan uyumadığını aktarmıştır. Bu da Mülk Sûresi'nin okunmasının, Peygamber Efendimiz tarafından özel bir öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Tâbiîn neslinden olan ulemâlardan Tâvûs bin Keysan Hazretleri, "Bu iki sûre, Kur’ân’ın diğer sûrelerinin her birinden 70 hasene daha üstündür." şeklinde ifade etmiştir. Bu da Mülk ve Secde sûrelerinin faziletinin ve özel koruma gücünün altını çizmektedir.
Ayrıca, ölüm hastalığında sıkça İhlâs Sûresi'nin okunmasının, kişiyi kabir azâbından koruyabileceği nakledilmektedir. Bu da İhlâs Sûresi'nin kabir hayatı ve ahiret konularında taşıdığı değeri vurgulamaktadır.
Sonuç olarak İslam Mülk Sûresi'nin kabir azâbından koruyucu bir gücü olduğuna ve Peygamber Efendimiz'in bu konuda önemli tavsiyelerde bulunduğuna inanılmaktadır. Aynı şekilde Secde Sûresi ve Mülk Sûresi gibi diğer sûrelerin de okunmasının önemi vurgulanmaktadır. Bu inançlar, Müslümanlar arasında kabir hayatının anlamını ve önemini yansıtan önemli bir unsurdur.
KABİRDE NE OLACAK
Kabir hayatı ve ahirete geçiş süreci, İslam inancında önemli bir konu olarak ele alınmıştır. Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfleri bu konuda rehberlik edici bilgiler sunar:
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), insanın kabre girdiğinde mümin ise namaz, oruç gibi salih amellerin etrafını saracağını ifade etmiştir. Eğer kişi namazla gelen bir meleği görürse, namaz onu kabir azâbından korur. Aynı şekilde oruçla gelen bir meleği görürse, oruç onu korur. Melek uzaktan seslenerek "Kalk!" dediğinde, kişi yattığı yerden kalkıp oturur.
Kabirde bulunan fâcir veya kâfir biri ise, azap meleği yanına gelir. Bu durumda kişi ile azap meleği arasında, ibadet ve sâlih amellerden kaynaklanan bir koruyucu unsur yoktur. Yani kişinin yapmış olduğu kötü işler veya inkâr etmesi, kabir azâbına karşı bir savunma mekanizması sağlamaz.
Buna ek olarak, kabre konulan kişiye baş tarafından gelirse, Kur'ân tilâvetinin (Kur'ân okuma) kabir azâbını uzaklaştırabileceği ifade edilmiştir. Elleri tarafından gelirse, kişinin yapmış olduğu zekât ve sadaka gibi iyiliklerin etkisi görülmektedir. Ayak tarafından gelirse, kişinin camilere yürümesi de kabir azâbından koruyabilir. Sabır da bir kalkan olarak kabir azâbından korunmada etkilidir.
Bu hadisler, kabir hayatında kişinin dünya hayatında yapmış olduğu amellerin etkisini ve meleklerin kabirdeki rolünü vurgular. Salih ameller, kişinin kabir azâbından korunmasına yardımcı olabilir. İslam inancına göre kabir hayatı, ahiret hayatına geçişin ilk aşamasıdır ve bu süreçte yapılan amellerin büyük bir önemi bulunmaktadır.