Analizde, siyonizmin ideolojik bir hareket olarak ortaya çıktığı ve Vaat Edilmiş Topraklar olarak inandıkları topraklarda bir Yahudi devleti kurmayı amaçlayan bir hareket olduğu belirtiliyor. Siyonizmin siyasi ve dini boyutlarına ayrıldığı ifade edilen raporda, 19. yüzyılın sonlarında Orta ve Doğu Avrupa'da antisemitizme karşı bir tepki olarak ortaya çıkan siyasi siyonizmin, kısa sürede zengin Yahudilerin desteğini alarak 1948'de İsrail'i kurduğu vurgulanıyor.
Analizde, modern siyonizmin kurucusu olarak kabul edilen Theodor Herzl'den günümüze kadar siyonizmin israil adına savunuculuk yapmayı, varlığına ve güvenliğine yönelik tehditleri ele almayı ve dünya genelindeki Yahudileri korumayı amaç edindiği ifade ediliyor. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın Balfour Deklarasyonu'nun 100. yılında Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının, siyonist politikaların etkilerini gösterdiği belirtiliyor.
Analizde, Filistin Meselesi'ni anlamak için siyonizmi anlamanın önemine vurgu yapılıyor. Siyonizmin kökeninin Kudüs'ün eski adı olan Sion'dan geldiği ve bu kelimenin zamanla Yahudileri Filistin'e yerleştirmeyi planlayan her türlü siyasal ve politik örgütlenmenin adı olarak kavramlaştığı belirtiliyor. Siyonizmin, Filistin Meselesi'ni sadece Ortadoğu'nun değil, dünya genelindeki gündemin de bir parçası haline getirdiği vurgulanıyor.
Roger Garaudy'nin eserinden alıntılarla devam eden analiz, siyonist ideolojinin Talmud ve Tevrat'a dayandığına, ancak bu ideolojinin bu kutsal metinlerin emirlerini çiğnediğine dikkat çekiyor. Siyonistlerin hırsının ve kibirli bakışının vahşetle sonuçlandığına, özellikle 7 Ekim'de başlayan Gazze soykırımında ortaya çıkan vahşetin, siyonistlerin insanlık dışı yaklaşımlarını gösterdiği belirtiliyor.
Analizde, siyonizmin temel amacının Yahudilerin hayatlarını kurtarmak olmadığı, aksine Filistin'de bir Yahudi devleti kurmak olduğu ifade ediliyor. Siyonist lider David Ben Gurion'un, İngiltere'ye götürerek bütün Almanya Yahudi çocuklarının tamamını kurtarabileceği bir seçenek olduğu halde, Filistin toprağına götürerek ancak yarısını kurtarmayı tercih ettiği bir alıntıya yer veriliyor.
Analizde, 6 milyon Yahudi'nin Hitler tarafından öldürüldüğü efsanesinin de sorgulandığı ve Nürnberg Mahkemesi'nin bu rakamı resmileştirmesine rağmen Hitler'in yazılı bir emri olmadığına dair ifadeler bulunuyor. Ayrıca, Yahudi lobilerinin dünya genelinde etkili olduğuna ve bu etkinin özellikle ABD'de Yahudi lobilerinin siyasi güç oluşturmasında rol oynadığına vurgu yapılıyor.
Analizde, Filistin topraklarında yaşanan zulüm ve işgalin yanı sıra, siyonizmin Yahudi toplumunu da olumsuz etkilediği ifade ediliyor. Siyonist ideolojinin Yahudilikle özdeşleşmesi nedeniyle Yahudi toplumunda birçok kişinin bu ideolojiye karşı çıkmakta ve eleştirmekte çekinceler yaşadığı belirtiliyor.
Sonuç olarak, "Roger Garaudy'nin Gözüyle Siyonizm: SDAM Analizi" adlı bu analiz, siyonizmin tarihini, ideolojisini ve etkilerini detaylı bir şekilde ele alarak, özellikle Filistin Meselesi'ni anlamak isteyenler için önemli bir kaynak olabilir.