Van'da gece başlayan gösteriler öğle namazında kılınan gıyabi cenaze namazı ve basın açıklaması ile devam etti. İşgalcilerin hastane saldırısını protesto etmek için bir araya gelen yüzlerce kişi Gazze'deki soykırıma tepki verdi.
Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi (Van SDİ) öncülüğünde Hazreti Ömer Camii'nde bir araya gelen Vanlılar, gıyabi cenaze namazı kılarak dua etti. Daha sonra camii önünde buluşan kalabalık, düzenlenen kitlesel basın açıklamasında sık sık tekbir ve sloganlar getirdi.
'Sistematik işgal ve katliam devam etmektedir'
Van Filistin Platformu Başkanı Mehmet Ali Uca
Siyonizmin lanetlendiği basın metnini Van Filistin Platformu ve Van SDİ Dönem Başkanı Mehmet Ali Uca okudu.
Uca, 'İşgalci İsrail'in dün gece yüzlerce masum sivilin olduğu Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesini bombaladığı alçak terör saldırısını lanetliyoruz. Katliamda şehit olan mazlumların Filistinlilere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bir asırdan uzun bir süredir siyonist işgalci çetenin Filistin halkına ve topraklarına yönelik uyguladığı sistematik işgal ve katliam devam etmektedir. Topyekûn bir soykırım hedefiyle hareket eden işgalci siyonistler, her geçen gün işgali genişletmekte, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'yı necis postallarıyla kirletmekte, bu kutsal beldenin kutsiyetini hiçe saymakta ve adeta bütün bir İslam alemine meydan okumaktadır. Filistin halkı, soykırım ve işgal karşısında meşru müdafaa hakkını kullanarak kendi topraklarını, vatandaşlarının canını ve İslam ümmetinin izzetini ve şerefini korumaktadır. Her gün şehit vermesine rağmen, direnişi cephe cephe büyüten Filistin halkının şanlı direnişini selamlıyoruz. Biliyor ve inanıyoruz ki mazlum olmak erdem değildir, zulme karşı direnmek erdemdir! Erdemli Filistin halkının haklı mücadelesinde muvaffak olması için dualarımızı gönderiyoruz. Yüce Allah yardımcıları olsun, onları muzaffer kılsın!' dedi.
'İsrail 1973 sonrası en büyük şoku yaşıyor'
Aksa Tufanı Operasyonu'nun işgalcileri şoka uğrrattığını belirten Başkan Uca, 'Filistin halkı, yalnızca kendi topraklarını savunmamaktadır. İslam ülkelerinin izzetini ve şerefini de savunmaktadır. Hal böyleyken Müslümanların resmi-sivil tüm unsurları ekonomik, askeri ve manevi olarak Müslüman kardeşlerinin yanında yer almalıdır. Filistinli Müslümanlar, işgale karşı direnişlerinde yalnız bırakılmamalıdır. Bu savaş İsrail'de yaşayan herkes için bir değişim başlangıcıdır. Bundan sonra nerede yaşıyor olurlarsa olsunlar tüm siyonistler bu endişeyi taşıyacaklardır. Aksa Tufanı; Mossad ve İsrail için çok büyük bir prestij kaybı oldu. Çizmeye çalıştıkları imaj, verdikleri büyük güvenlik zafiyeti nedeniyle yerle bir oldu. Bu görüntüler aksi bir dalga oluşturma ihtimali barındırsa da israil komutanları dahil bu görüntülerin verilmesi, Filistin direnişi adına büyük bir zaferdir. İlk kez Filistinliler israil'e büyük bir aşağılanma hissi yaşatıyor. israil 1973 sonrası en büyük şoku yaşıyor demek doğru olur.' ifadelerini kullandı.
'Canımızla, kanımızla, malımızla Müslüman kardeşlerimizin yanındayız'
Başkan Uca sözlerini şöyle tamamladı:
'Van Filistin Platformu olarak; Filistin'i, Başkenti Kudüs olan, Doğusu ve Batısıyla bölünmez bir bütün ve İslam'ın mukaddes toprakları olarak görüyoruz. İslam Dünyasını, işgal altında olan ilk kıblesi için bütün ayrılıklarını bir kenara bırakmaya, Filistin'e sahip çıkmaya ve kardeşlerinin yanında durmaya davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki siyonizm, İslam dünyasının bağrına saplanmış zehirli bir hançerdir. Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; canımızla, kanımızla, malımızla ve evlat-u ıyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Filistin'in ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız.'
'Kudüs tüm insanların davasıdır'
Kudüs'ün özgürlüğüne giden yolun Selahaddin Eyyubi gibi inanmışlıktan geçtiğini dile getiren Van Peygamber Sevdalıları Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Çevik, 'Birileri bugün bize diyor ki, yahu ne çıkıyorsunuz meydana, ne konuşuyorsunuz? Arapların davası diyor. Ama Yusuf'un ordusunda Arap da vardı, Acem de vardı, Kürt de vardı, Türk de vardı, ümmet vardı. Yusuf'umuz tüm zorluklara rağmen Kudüs ordusunu kurmuştu. Kudüs'e doğru yola çıkmıştı. Haçlılar titriyordu. Amcası Şirkuh, haçlıları teker teker mağaralarda yakalayıp imha ediyordu. Müslümanlar Yusuf'un izzetiyle karanlık kuyulardan çıkmışlardı. Ve Yusuf, Kudüs'ün kapılarına dayanmıştı. Kudüs'ün kapılarını izzetle, şerefle açmıştı. Nurettin Zengi vefat etmişti ama onun hayalini Yusuf yaşatmıştı. Değerli kardeşler, hepimiz Selahaddin'i biliriz. Selahaddin bir lakaptı değerli kardeşler. Selahaddin'in gerçek ismi Yusuf'tur. O bizim Yusuf'umuzdu. O bizi umutsuzluk kuyularından çıkartıp Kudüs'ümüzü tekrar kurtaran Yusuf'tu. Selahaddin'i Eyyubi, Selahaddin'i Kürdi bu topraklarda büyümüştü. Bu toprakların suyunu içmişti. Bu topraklarda can, kan almıştı, ordu almıştı. O, Kudüs'ü sadece Arapların davası olarak görmüyordu. Kudüs bir Arap davası değildir. Kudüs tüm insanların davasıdır. Çünkü Kudüs kurtulursa insanlık kurtulacaktır.' şeklinde konuştu.
Basın açıklaması, yapılan duanın ardından sona erdi. (İLKHA)