Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Mekke'den Medine'ye hicret eden fakir Müslümanlar, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelerek şöyle dediler:

  • "Zengin Müslümanlar cennetin en yüksek derecelerini ve ebedî nimetleri alıp götürdüler. Bizim kıldığımız namazları onlar da kılıyorlar. Tuttuğumuz oruçları onlar da tutuyorlar. Fazla malları olduğu için hac ve umre yapıyorlar, cihad ediyorlar ve sadaka veriyorlar. Biz bunları yapamıyoruz."

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onlara şöyle dedi:

  • "Sizden önde gidenlere yetişebileceğiniz, sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz ve sizin yaptığınızı yapanlar dışında herkesten üstün olacağınız bir şeyi haber vereyim mi?"

  • "Evet, söyle yâ Resûlallah!" dediler.

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

  • "Her namazın ardından otuz üçer defa Allah’ı tesbih eder, O’na hamdeder ve tekbir getirirsiniz.”

Hadisi rivayet eden Ebû Sâlih’in belirttiğine göre, sahâbîler bu zikirleri nasıl okuyacaklarını sorunca Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

  • “Her birinden otuz üçer defa olmak üzere sübhânallah, elhamdülillah, Allâhü ekber dersiniz." (Buhârî, Ezân 155; Daavât 18; Müslim, Mesâcid 142. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 24)

Müslim’in bir rivayetinde şu ilâve vardır: Birkaç gün sonra fakir muhâcirler Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e tekrar gelerek:

  • "Zengin kardeşlerimiz bizim yaptığımız zikirleri duymuşlar. Aynını onlar da yapıyorlar," dediler.

Bunun üzerine Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

  • "Ne yapalım! Artık bu Allah'ın bir lutfudur, Allah lutfunu dilediğine verir." (Müslim, Mesâcid 142)

Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

  • "Her namazdan sonra kim otuz üç defa sübhânallah, otuz üç defa elhamdülillâh, otuz üç defa Allâhü ekber der, yüze tamamlamak için de lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr: Allah’tan başka ilâh yoktur; yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O’nun gücü her şeye yeter” derse, günahları deniz köpüğü kadar çok olsa bile affedilir.” (Müslim, Mesâcid 146. Ayrıca bk. Nesâî, Sehv 96)

Kâ‘b İbni Ucre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

  • "Farz namazların ardından okunan zikirleri okuyan -veya bunları yapan- kimse hiçbir zaman zarara uğramaz. Bunlar otuz üç defa sübhânallah, otuz üç defa elhamdülillâh, otuz dört defa Allâhü ekber demektir.” (Müslim, Mesâcid 144, 145. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 25; Nesâî, Sehv 92)

Hadisi Nasıl Anlamalı ve Amel Etmeliyiz? Hadislerden öğrendiğimiz üzere, namazlardan sonra bu zikirleri çekmek, fazilet bakımından büyük önem taşır. Namaz sonrası her biri otuz üç defa olmak üzere "Sübhânallah", "Elhamdülillah" ve "Allâhü Ekber" demek, kişinin maneviyatını güçlendirir ve Allah’ın rahmetine nail olmasına vesile olur. Ayrıca, bu zikirler kişinin günahlarının bağışlanmasına ve sevap kazanmasına yardımcı olur.

Öğrendiklerimiz:

  1. Efendimiz’in büyük sevaplar vaad ederek tavsiye buyurduğu bu zikri her namazdan sonra söylemeye gayret etmeliyiz.
  2. Dünyayı hayır yarışlarının yapıldığı bir alan olarak görmeli ve bu yarışta ön sırada bulunma azmiyle ömrü değerlendirmeliyiz.
  3. Allah Teâlâ’nın bazı insanlara daha fazla sevap kazanma imkânı vermesi, O’nun bir lutfu ve ihsânıdır.

Bu hadisler, ibadetlerimizde zikir çekmenin önemini ve faziletini vurgulamakta olup, hayatımızda uygulamaya geçirmemiz gereken önemli bir sünnettir.