Hz. Musa'nın çağdaş Firavunlarına lanet okuduk: "Rabbimiz! Onların güçlerini silip süpür, kalplerine korku sal!" (Yunus, 88) Hz. Nuh'un inkarcılara haykırdığı gibi: "Rabbim, yeryüzünde kâfirlerden bir tek kişi bırakma!" (Nuh, 26)

Gazze ile birlikte ağladık, onların acılarına yürekten dokunduk. Gazzelilerin acılarına karşılık içimizde bir yangın başlattık. Şehitlerimiz, "Eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllah" diyerek yeni bir dirilişin müjdesini verdiler. Biz de bu dirilişle ayağa kalktık, ümmetin ruhu dirildi.

"Onlar diridirler, ama siz anlayamazsınız." (Bakara, 154) Gazze, direniş ve diriliş mektebi olarak insanlığın hafızasına kazındı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. "Gazze'den önce" ve "Gazze'den sonra" diyeceğiz. Gazze'nin kahramanları, yıllardır süren kuşatmaya karşı cesur bir direniş destanı yazdılar.

1967'de üç devleti darmadağın eden İsrail, Gazze'deki kahramanlarla başa çıkamadı. Sadece masum bebekleri, kadınları ve sivilleri katletti, ardından geri çekildi. Bu destansı direnişi anlamak için Mısır'ın, Suudi Arabistan'ın, Ürdün'ün ihanetini ve Hamas'ı bitirme çağrısında bulunan içerideki hainleri göz önüne almalıyız. Hamas direnişi, gerçek bir destanın ne kadar büyük olduğunu tüm dünyaya gösterdi.

Artık direnişin adı Hamas, adresi Gazze, kimliği İslam ve insanlıktır. Evet, bu böyledir. Peki, bundan sonra bize düşen sorumluluk ne?

Gazze'deki Katliama Göktaş'tan Sert Eleştiri: "Müslümanlar Olarak Hiç mi Bir Şey Yapamayacağız?" Gazze'deki Katliama Göktaş'tan Sert Eleştiri: "Müslümanlar Olarak Hiç mi Bir Şey Yapamayacağız?"

Gazze'de geçici bir ateşkes sağlandı ve bu süreçte Siyonist vampirler, politik hesaplarını Gazze'nin kanı üzerinden yapmaya çalıştılar. ABD'de Obama dönemi başladı, ancak Siyonistlere olan destek değişmedi. Türkiye'de seçim atmosferi yaşanırken, Gazze ve Filistin için neler yapabiliriz?

1) İsrail'in "barış" sözlerine inanmamalıyız. İsrail, verdiği sözlere uymayan, anlaşmalara riayet etmeyen bir terör devletidir. Müslümanlar bir araya gelip etkili çözümler üretmedikçe, Siyonist zulmü sona ermeyecektir.

2) Filistin davası sadece Arapların değil, tüm ümmetin sorumluluğudur. Tarih ve sosyoloji bize gösteriyor ki, Filistin öncelikle Türkiye'nin meselesidir. Osmanlı toprakları olarak Filistin, bizim tarihi sorumluluğumuz altındadır.

3) "Küfür tek millettir" ilkesini unutmamalıyız. Tarih bize gösteriyor ki, Kudüs İngilizler tarafından işgal edildiğinde, Osmanlı'nın sözde müttefiki Almanlar ve Avusturyalılar ile birlikte, tüm Avrupa ve Hristiyan dünyası bu zaferi kutlamıştı.

Gazze için dua etmekle kalmayıp, birlik olup etkili çözümler üretmeliyiz. Allah'ın izniyle, Gazze'nin direnişi zaferle sonuçlanacaktır. Abdullah Yıldız

Editör: Ömer Faruk