Ayetin Meali:
وَاَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِه۪ عَدُوَّ اللّٰهِ وَعَدُوَّكُمْ وَاٰخَر۪ينَ مِنْ دُونِهِمْۚ لَا تَعْلَمُونَهُمْۚ اَللّٰهُ يَعْلَمُهُمْۜ وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ شَيْءٍ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ يُوَفَّ اِلَيْكُمْ وَاَنْتُمْ لَا تُظْلَمُونَ
Tefsiri:
Ey müminler! Düşmanlarınıza karşı tüm imkânlarınızı seferber ederek kuvvet hazırlayın ve beslenmiş, eğitilmiş savaş atları yetiştirin. Böylece, Allah’ın düşmanlarını, sizin düşmanlarınızı ve bunların dışında sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutun. Allah yolunda ne harcarsanız, karşılığı size tastamam ödenir ve hiçbir haksızlığa uğramazsınız.
Ayetin Anlamı:
Bu ayet, Müslümanların savaş hazırlığı yapmalarını ve güçlenmelerini emreder. Savaşa hazırlanmanın amacı, haksız, zalim ve saldırgan güçlerin zararlarını engellemektir. Bu, düşmandan daha güçlü olmakla mümkündür. Barış, ancak caydırıcı bir güce sahip olmakla sağlanabilir.
Ayet, "Savaş atları hazırlayın" ifadesiyle sembolik bir mesaj verir. Bu ifade, başarı ve zaferi gerçekleştirmek için çağın en son bilimsel ve teknolojik imkânlarından yararlanarak düşmana karşı en etkili silahlarla her türlü askerî eğitim, savunma ve savaş stratejisi hazırlığını yapmayı kapsar.
Mesaj:
Barış ve huzurun hâkim olması için kötülerin kötülüklerine engel olabilecek her türlü hazırlığı yapmalıyız. Müslümanlar her açıdan güçlü olmalıdır. Manevi kalkınma ile birlikte maddi kalkınma da asla ihmal edilmemelidir.
Şairin Sözü:
“Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz ü felâh
Hazır ol cenge eğer ister isen sulh ü salâh.”
(Abdülhak Molla)
Şair burada, bütün devletlerin şu atasözünü kendilerine düstur edinirlerse kurtuluşun yolunu bulacaklarını ifade eder: "Eğer sükûn içinde ve rahat yaşamak istiyorsan daima savaşa hazır bulunmalısın."
Ayet-i kerimede, Kur’an-ı Kerim’in indiği dönemde en önemli savaş vasıtalarından biri olan "at yetiştirme" misal olarak verilmiştir. Ancak bu ifade, her türlü modern savaş hazırlığını kapsayacak şekilde geniş yorumlanmalıdır.
Özet:
İslam'da aslolan barıştır, ancak barışın korunması için yeterli askeri güce sahip olmak şarttır. Müslümanlar, Allah ve Peygamber düşmanlarına karşı güçlü olmalı ve barışın sağlanabilmesi için caydırıcı bir güç oluşturmalıdır.