Hz. Nuh, kavmi içinde Allah'ın dinini 950 sene boyunca anlatır (Ankebut, 29/14). Ancak kavmi, ona "Nuh der, peygamber demez." diyerek karşı gelir. Bunun üzerine kavminin helak olması için bedduada bulunur ve sonunda kavim tufan felaketiyle sularda boğulur.

Hz. Nuh'a "İkinci Âdem" denir. Bazıları, dünyadaki bütün insan ırklarının Hz. Nuh'un üç oğlu olan "Ham, Sam ve Yafes"ten geldiğini söyler. Bu fikir, tufanda inkâr eden insanların toptan helak edilmelerine dayandırılır. Örneğin, Araplar ve Yahudilerin Sam'dan, Türklerin ise Yafes'ten geldiği düşünülür.

Saadet Partisi’nden İsrail’e Sert Tepki: "Ateşi Bölgeye Yayma Amacıyla Hareket Ediyor. Saadet Partisi’nden İsrail’e Sert Tepki: "Ateşi Bölgeye Yayma Amacıyla Hareket Ediyor.

Ancak burada göz ardı edilen bir durum vardır: Gemide sadece Hz. Nuh'un oğulları değil, -sayıları az da olsa- iman edenler de bulunmaktaydı. Kur'an'da bu şöyle anlatılır:

حَتّٰٓى اِذَا جَٓاءَ اَمْرُنَا وَفَارَ التَّنُّورُۙ قُلْنَا احْمِلْ ف۪يهَا مِنْ كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ وَاَهْلَكَ اِلَّا مَنْ سَبَقَ عَلَيْهِ الْقَوْلُ وَمَنْ اٰمَنَۜ وَمَٓا اٰمَنَ مَعَهُٓ اِلَّا قَل۪يلٌ

"Sonra emrimiz geldiği zaman ve kazan kaynadığı zaman dedik ki: 'Ona her türden birer çift ile iman edenler dışında helak olanları al ve onlarla beraber inanlar dışında kalanları da helak et.' İnananlarla beraber inananlar pek azdı." (Hud, 11/40)

Bazı rivayetlere göre gemiye binen insan sayısı seksen bir kişiydi (İbn Kesir, Tefsîru'l-Kur'ani'l-Azîm, II, 445).

Aynı surede Allah şöyle der:

يَا نُوحُ اهْبِطْ بِسَلاَمٍ مِنَّا وَبَرَكَاتٍ عَلَيْكَ وَعَلٰٓى اُمَمٍ مِمَّنْ مَعَكَۜ ​"Ey Nuh! Sana ve seninle birlikte olan birçok ümmete bizden bir selam (esenlik) ve bereketlerle (gemiden) in."

Bu da gösteriyor ki, tufandan sonra gelen insanlar sadece Hz. Nuh'un üç oğlunun soyundan gelmemiştir. Hz. Nuh ile birlikte olan diğer müminlerin soyu da ilahi bereketlere erişmiştir (Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili, IV, 2785).

Aslında daha da geriye gittiğimizde Hz. Âdem ve Hz. Havva karşımıza çıkar ve bütün insanlar ve ırklar onlara dayanır. Bu perspektiften bakıldığında, hepimiz aynı ana-babadan gelen akrabalardır. Dolayısıyla şunu söyleyebiliriz:

Hepimiz peygamber torunlarıyız, çünkü atamız olan Âdem bir peygamberdi.

Editör: Ömer Faruk