Alkolün Artan Tehlikesi

Tahribat ve zararları her geçen gün daha da belirginleşen alkolün kullanımı dünya genelinde artış eğilimi gösteriyor. 1990’dan 2017 yılına kadar yüzde 70 oranında artış gösteren alkol tüketimi, insanlar ve toplumlar üzerinde zararlı etkisini artırmakta. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl 3 milyon insan alkole bağlı sebeplerden hayatını kaybetmekte ve bu rakamın yüzde 13,5’i gençlerden oluşmakta. En fazla alkol tüketen 10 ülkeden 9’u Avrupa’da yer alırken, en az tüketen ülkeler Müslüman nüfus yoğunluğuna sahip yerlerdir. Avrupa'da her yıl 15 yaş ve üzerindeki kişiler ortalama 9,5 litre alkol tüketirken bu rakam Türkiye’de 1,8 litre.

Alkol ve Kronik Hastalıklar

Alkol, pek çoğu kronik olan birçok hastalığa neden olmasının yanı sıra trafik kazalarının ve intiharların yüzde 15’ine de sebep olmaktadır. Bilimsel verilerle belgelenen bu zararlara rağmen dünya genelinde yeterince önlem alınmadığı ifade edilmektedir. ABD'de 1996'dan 2015'e kadar en çok izlenen 100 filmin yarısında markalı alkol ürünlerinin tanıtıldığı kaydedilmiştir. Popüler kültür ve medyanın etkisiyle alkollü ürünlerin tanıtım ve pazarlanmasının önünde engeller bulunmazken, bunların hedef kitlesini de gençler oluşturmaktadır.

Alkol ve Kadına Şiddet

Şiddet, DSÖ tarafından “fizikî güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda maruz kalan kişide yaralanma, ölüm ve psikolojik zarara yol açması ya da açma olasılığı bulunması” olarak tanımlanır. DSÖ’nün 2006 yılında alkolün şiddet üzerindeki etkisi üzerine yaptığı araştırmaya göre, alkol kişilik bozukluğuna sebep olduğu gibi şiddetle doğru orantılıdır. Litvanya’da, 2019 yılında kadın cinayetleri bir önceki yıla kıyasla yüzde 61,5 oranında artmıştır.

ABD'de, suçluların yüzde 35'i alkollüyken şiddete başvurmaktadır. İngiltere ve Galler'de, kişilerarası şiddet mağdurlarının yüzde 50'si, failin saldırı anında alkol etkisi altında olduğunu bildirmiştir. Rusya'da ise cinayetten tutuklanan kişilerin yaklaşık dörtte üçü olaydan kısa bir süre önce alkol almıştır. Güney Afrika'da saldırganların yüzde 44'ünün alkol etkisi altında olduğu, Çin'in Tianjin kentinde yapılan bir araştırmada saldırı suçlularının yüzde 50'sinin olaydan önce alkol aldığı tespit edilmiştir.

Kadına Şiddetin Yüzde 70’i Alkol Kaynaklı

DSÖ’nün 30 ülkede yaptığı bir başka araştırmaya göre, alkol; kadına şiddet olaylarının yüzde 70’inde, tecavüz olaylarının yüzde 50’sinde ve cinayet vakalarının yüzde 85’inde başlıca unsurdur. ABD’de şiddet uygulayan eşlerin yüzde 55’inin alkollü olduğu belirtilirken, bu oran İngiltere ve Galler’de yüzde 32, Güney Afrika’da yüzde 65’tir.

Kadına Şiddeti 18 Kat Artırıyor

Fals-Stewart’ın 2003’te yaptığı araştırmaya göre, kadına yönelik şiddetin en güçlü tetikleyicisi alkoldür. Araştırma, erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulama ihtimalinin alkol alındığı günlerde 18 kat daha fazla arttığını göstermektedir.

Türkiye’de Durum

Şiddet ve özellikle kadına şiddetin başlıca sebeplerinden biri olmasına rağmen, Türkiye’de alkol dokunulmaz bir durumda. Politik bir unsur olarak görülen alkol, şiddetle bağlantısının araştırılması bir yana, tartışmaya bile kapalı. Bu durum, özellikle genç nesli tehdit etmektedir. HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, toplumun ve devletin kadına yönelik şiddetin sebeplerini görmezden geldiğini ifade etmiştir. Ramanlı, "Kadına yönelik şiddetin sebepleri alkol, fuhuş ve madde bağımlılığıdır. Bunun üzerine gidilmesine yönelik bir irade bugüne kadar oluşmadı" diyerek, alkol egemen toplumlardaki şiddet sorununa dikkat çekmiştir.

CHP'nin Tutumu Tartışma Konusu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), bir yandan kadına yönelik şiddeti kınarken diğer yandan alkol tüketimini artırma konusunda adımlar atmaktadır. Örneğin, CHP’li Denizli Büyükşehir Belediyesi, belediyenin işlettiği kafe ve restoranlarda alkol satışı yapılmasına karar vermiştir. Mersin Büyükşehir Belediyesi sahilde gençlere yönelik alkollü mekân açmıştır. Bursa'da CHP’li Mudanya Belediyesi, işçi ve personeline maaşlarını ödeyemezken, alkollü eğlence düzenlemiştir.

Bu durum, CHP’nin kadına yönelik şiddet konusundaki samimiyetini sorgulatmaktadır. Hem kadına şiddeti kınayıp hem de alkolü yaygınlaştırma çabaları, "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" dedirtmektedir. CHP, gerçekten kadına yönelik şiddetle mücadelede samimi mi?