1. Dünyâ sevgisi bir karanlıktır; ışığı takvâdır: Dünya sevgisi, insanın kalbini Allah'a olan bağlılığından uzaklaştırabilir. Bu dünya sevgisinin ışığı, takva olarak adlandırılan Allah'a karşı gelmekten sakınma, itaat ve ibadetlerde samimiyetle yaşamaktır. Takva, insanın Allah'a yakınlaşmasına yardımcı olan bir aydınlıktır.

  2. Günâh bir karanlıktır; ışığı tevbedir: Günahlar, insanın kalbini kirleten ve ruhsal karanlığa yol açan eylemlerdir. Bu karanlıkla mücadele etmenin yolu, tevbe olarak adlandırılan Allah'tan af dileme ve günahlardan dönme eylemidir. Tevbe, günahların ardından gelen aydınlığı temsil eder.

  3. Kabir bir karanlıktır; ışığı « لٰا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ مُحَمَّدُ الرَّسُولُ اللهْ » zikrine devamdır: Kabir, ölümün ardından insanın geçtiği bir aşamadır ve bu aşama karanlık olarak düşünülür. Ancak, kabir aydınlığı, Allah'ın birliğini ve peygamber Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğunu ifade eden "لٰا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ مُحَمَّدُ الرَّسُولُ اللهْ" (Lâ ilâhe illallâh, Muhammedur Rasûlullâh) zikrine düzenli olarak devam etmekle gelir. Bu zikir, kabir hayatında insanın aydınlığını temsil eder.

  4. Âhıret karanlıktır; ışığı amel-i sâlihlerdir: Âhıret, bu dünya hayatının ötesindeki bir gerçeklik olarak kabul edilir ve insanlar için bilinmeyen bir karanlıkla ilişkilendirilir. Âhıret aydınlığı, salih amellerin, iyi davranışların ve Allah'a itaatin sonucu olarak gelir. İyi amel işlemek, âhıretteki aydınlığı temsil eder.

    Vücutla yapılan ibadetten kalp gâfilse, o, ibadet sayılmaz! Vücutla yapılan ibadetten kalp gâfilse, o, ibadet sayılmaz!
  5. Sırat köprüsü karanlıktır; onun ışığı da, kesin ve kuvvetli îmândır: Sırat köprüsü, ahirette geçilmesi gereken bir geçittir ve bu geçit karanlık olarak düşünülür. Ancak bu karanlığı aydınlatan şey, kesin ve sağlam bir imandır. İman, insanın Sırat köprüsünü geçmesine yardımcı olur ve aydınlığı temsil eder.

Editör: Ömer Faruk