Yaklaşık 74 yıllık ömrü boyunca Kur'an hizmetinde bulunan İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Mustafa Durgun, bir süredir tedavi gördüğü Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde dün akşam ruhunu Rahman'a teslim etti.

Vefatının ardından kendisiyle tanışmaları uzun yıllar öncesine dayanan dava arkadaşlarından İTTİHADUL ULEMA Genel Başkanı Molla Enver Kılıçarslan ve İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Mehmet Şenlik Hoca, merhum Molla Mustafa Durgun'un ilminden, güzel ahlakından, İslami mücadelesinden ve bu yolda gördüğü zorluklardan bahsederken kullandıkları ortak ifade 'Seyda Kur'an'ın hizmetkarıydı' oldu.

'Molla Mustafa, davet çalışmaları kapsamında Türkiye'de gitmedik yer bırakmadı'

1983 yıllarında Seyda Molla Mustafa Ergani'de cami imam hatibi iken yakalanma durumu olduğunda merhum Molla Durgun'u ziyarete geldiği dönemde kendisiyle tanıştığını belirten Molla Kılıçarslan, 'O günden bu yana seydamız İslami hizmetlerde bulunmuştur. Peygamberimiz nasıl ki tüm ömrünce tebliğde bulunmuş ve kendisine Allah'ı şahit etmiş ise Molla Mustafa için diyebilirim ki irşat çalışmaları kapsamında Türkiye'de gitmediği yer kalmamıştır. Kendisi tebliğ çalışmaları için dışarılarda kalır misafirliklerde kalır, evinde durmazdı.' ifadelerini kullandı.

'Molla Mustafa önceki dönemlerinde Kur'an'a bağlılığı olsa da hayatının son zamanlarında bu bağlılığı öyle bir şekilde artmıştı ki Kur'an-ı Kerim'in onun lehinde şahitlik edeceğine inancım tamdır' diyerek konuşmasını sürdüren Kılıçarslan, 'Diyarbakır'da ve Ergani'de Kur'an dersi veriyor, tecvit dersini öğretiyordu. Toplumumuzda tecvidin az bilindiği çağımızda o birçok talebemize bunun eğitimini vermişti. Hatta biz dahi tecvit dersinde kendisinden istifade ediyorduk. Bazen bir ifadenin hangi sure kaçıncı ayette geçtiğini bizlere söylüyordu. Bu alanda kendini yetiştirmişti.' şeklinde konuştu.

Yaz Kur'an Kursu Filistin'e destek etkinliğiyle son buldu Yaz Kur'an Kursu Filistin'e destek etkinliğiyle son buldu

'O, bir Ebu Zer'di. Her şeyi açık, kimseden çekinmez ve korkmazdı'

Kılıçarslan, Molla Durgun'un İslami ilimle beraber küfür ehliyle mücadeleci olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

''Alimler, peygamberlerin varisleridir' hadisi şerifince o gerçekten peygamber varisiydi, Kur'an hizmetkarıydı. Seyda Molla Mustafa; Kur'an'la amel edip Kur'an-ı Kerim'in okunması, tecvidi ve tefsiri üzerinde çok çalışmaları oldu. Ruhunu teslim edene kadar da ilim hizmetkarı olarak çalıştı. Kendisi ilim ehli olduğu kadar küffarın da karşısındaydı. Üstad Bediüzzaman'ın, toplumu bozacağı yönünde endişe ettiği komünizm düşünceli PKK ile mücadele etti. Allah o çalışma ve mücadele azmini bizlere de nasip etsin. Rabbim ona rahmet eylesin.'

Molla Kılıçarslan gibi tanışıklıkları eskilere dayanan dava arkadaşlarından Molla Şenlik ise 'Seyda'nın mekanı cennet-ül firdevs olsun. Ümmete ve ilim camiasına faydalı bir insandı, hepimiz ondan istifade ettik. Gerçekten iyi bir muallimdi, talebe yetiştiriciydi, düzenli ve disiplinliydi. Onun gibi az insan bulunur. Seyda talebe seçmezdi. Bize 'hangi talebe size yaramıyorsa onu bana verin düzeltirim' derdi. Hakikaten biraz haylaz çocuklar başkasının yanında okumazlardı ama seydaya teslim ettiğimiz zaman ondan cevher çıkarabiliyordu. Tıpkı bir Ebu Zer'di, onun gibi her şeyi açıktı, kimseden çekinmez ve korkmazdı. Ne 28 Şubatçılardan ne PKK'den ne fasıklardan ne de münafıklardan… cesurdu, cesareti çok mükemmeldi.' diye belirtti.

'Onun tek bir gayesi ve hedefi vardı: İslam'ın hayata hakim olmasıydı'

Şenlik, 'Seyda çok zor günler yaşadı, İslami dava uğruna çok büyük bedeller ödedi. Malını verdi, evlatları dağıldı, muhacirlik ve zindan hayatı yaşadı, işkenceler gördü. Onun tek bir gayesi ve hedefi vardı: İslam'ın hayata hakim olmasıydı. Bundan başka hedefi ve gayesi yoktu. Allah ona gani gani rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Bizleri de onun yolundan ayırmasın, İslam camiasını seydasız bırakmasın, Molla Mustafa'nın yerini dolduracak seydalar doldursun inşallah. Sırada olanlar çoktur, İTTİHADUL ULEMA bu konuda güzel bir temel atmıştır. Seydanın da orada bir temeli ve emeği vardır. Bu emek boşa gitmez, Allah'ın izniyle er ve geç semeresini verecektir. Allah-u Teala o semereyle bizi mükafatlandırsın. Hem dünyada hem de ahirette seydalarımızı muhafaza eylesin.' dedi. (İLKHA)

Editör: Ömer Faruk