Gazetecilerin bir araya gelerek oluşturduğu Press For Palestine (Filistin İçin Gazeteci Dayanışması) Platformu, Filistin'de katledilen gazeteciler için bir araya geldi.

7 Ekim'den bu yana siyonist işgalcilerce 38 gazeteci katledilirken, 18 gazeteci ise işlenen soykırım suçunu tüm dünyaya yaydıkları için hapse atıldı.

Beyoğlu'nda 'israil, gazetecileri öldürerek gerçekleri susturamaz' yazılı pankart önünde basın açıklaması yapan gazeteciler; öldürülen 38 meslektaşının isim ve fotoğraflarını taşıyan, onların kısa hayat hikayelerini anlatan ve sloganların yer aldığı dövizler taşıdı.

Türkiye'de ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarında görev yapan gazeteciler, Press For Palestine Platformu öncülüğünde Filistin'de kadın-çocuk, genç-yaşlı demeden devam eden soykırım ve gazetecilerin öldürülmesi üzerine bir basın açıklaması düzenledi.

3 dilde okunan basın açıklaması metninin Türkçe kısmını Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek okudu.

'Bugün işgalciler Gazze Şeridi'nde ve diğer tüm Filistin topraklarında gazetecileri öldürerek susturmaya çalışsa da bunu başaramayacak'

Nevzat Çiçek

İşgal rejiminin, gazetecinin kaleminden dökülen bir haber ve objektifinden yansıyan bir fotoğraf veya görüntünün atılan tonlarca bombadan çok daha etkili olduğunu bildiği için gazetecileri öldürdüğüne dikkat çeken Çiçek, 'Tüm dünya ve işgalci israil bilsin ki; susmayacağız; susturamayacaksınız. Hakikatleri gizlemeye gücünüz yetmeyecek. Bugün işgalciler Gazze Şeridi'nde ve diğer tüm Filistin topraklarında gazetecileri öldürerek susturmaya çalışsa da bunu başaramayacak. Bütün dünya bir gün israilin katil olduğunu kabul edecek ve bizler vicdan sahibi gazeteciler olarak bunun için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.' dedi.

'israil gazetecileri öldürerek Gazze'nin dünyaya ulaşan sesini susturmaya çalıştı'

7 Ekim'den bu yana uluslararası hukuk normlarını ayaklar altına alan işgalcilerin, basın özgürlüğünü de hiçe saydığını belirten Çiçek, 'Şu ana kadar israil tarafından düzenlenen saldırılarda Gazze Şeridi'nde görevleri başında 38 gazeteci katledildi. Ayrıca bu tarihten itibaren 18 gazeteci tutuklandı. İşgal hapishanelerinde tutuklu gazeteci sayısı daha öncekilerle birlikte 30'a yükselmiş oldu. israil, Gazze'nin en güçlü seslerinden biri olan gazeteci Vail El-Dahduh'u susturmak için, ailesini zorunlu göçe mecbur bırakmakla yetinmeyerek öldürdü. İşgalciler, geçtiğimiz yıl keskin nişancılar tarafından vurulan Gazeteci Şirin Ebu Akile'nin anısına dahi tahammül edemeyerek Cenin Mülteci Kampı'ndaki anıtını da yıktı. israil gazetecileri öldürerek Gazze'nin dünyaya ulaşan sesini susturmaya çalıştı. Başarılı olamayan işgalciler, şimdi de tüm iletişim kanallarını keserek Gazze'yi derin bir karanlığa mahkum ediyor.' şeklinde konuştu.

'Gazeteciler, dokunulmaz olmasına rağmen, organize devlet terörü kullanan israil tarafından katlediliyor'

Narin Güran Soruşturmasında İki Yeni Gözaltı Narin Güran Soruşturmasında İki Yeni Gözaltı

Ulusal ve uluslararası gazeteciler adına kamuoyuna seslenen Çiçek, 'Uluslararası sözleşmelere göre; savaş ve sıcak çatışma bölgelerinde tehlikeli görevlerde bulunan gazeteciler, dokunulmaz olmasına rağmen, organize devlet terörü kullanan israil tarafından katlediliyor. Diğer taraftan Filistin'deki trajediyi dünya kamuoyuna duyurmaya çalışan bazı meslektaşlarımızın işine son veriliyor, mobing uygulanıyor, baskı ve sansür yolu ile sesleri kısılmaya çalışılıyor. Bu tutumu benimseyen ulusal ve uluslararası tüm medya kuruluşlarına etik kuralları hatırlatıyor ve insani değerlere sahip çıkmalarını bekliyoruz. 21. yüzyılda dünyanın gözü önünde Filistin topraklarında uygulanan soykırıma, sadece Müslüman oldukları için göz yuman, taraflı tutum sergileyen, gerçekleri çarpıtan ve bünyelerinde çalışan meslektaşlarımız katledildiği halde sessiz kalmayı tercih eden tüm medya kurumlarını açıkça kınıyoruz.' ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Editör: Ömer Faruk