İnsan sürekli bir gelişim ve etkileşim içinde büyümeye devam eder. Bu sürecin ve süreç içerisindeki tercihlerin doğru yönetilmesi sonuçları nedeniyle önem arz ediyor.

Narin Güran’ın Cenazesi Ailesine Teslim Edildi: Cinayet Soruşturması Sürüyor Narin Güran’ın Cenazesi Ailesine Teslim Edildi: Cinayet Soruşturması Sürüyor

Ebeveynlerin takındıkları tavrın çocuklarda gelişim sürecindeki etkilerine dikkat çeken Psikolojik Danışman Feyzullah Akdağ, İLKHA muhabirine önemeli değerlendirmelerde bulundu.

'İnsanoğlu kaç yaşında olursa olsun gelişimini tamamlamamış bir varlıktır'

İnsanoğlunun gelişim sürecinin sürekli devam ettiğini vurgulayan Akdağ, 'Şunu asla unutmayalım, insanoğlu kaç yaşında olursa olsun gelişimini tamamlamamış bir varlıktır. Sürekli yeni şeyler öğrenir. Sürekli yeni şeyler vesilesiyle hayatına yeni şeyler aktarır ve bunu bagajında toplar gerektiğinde kullanır. Söz konusu çocuksa bu daha fazla görülür. Henüz hareketler gelişimini tamamlamamış, temel kişilik özellikleri oturmamış, hayat hakkında çok az bilgisi olan ve çok az tecrübeye sahip bir varlıktan bahsediyoruz. Haliyle elbette ki yanlışlıklar yapacaktır.' dedi.

'Çocuk dışarıya yöneldiğinde istemediği şeyleri öğrenerek gelebiliyor'


Psikolojik Danışman Feyzullah Akdağ

Ebeveynlerin, çocuktaki olumsuzluklara karşı alması gereken tavrın önemine değinen Akdağ, '0-4 yaş arasında çocuğuna bir tek argo kelime kullanmamış olan insanlar, anne babanın dışarıya manipüle etmesi kolay olduğundan dolayı çocuklarına çok güzel şeyler öğretiyorlar ama 4 yaşından itibaren çocuk dışarıya yöneldiğinde istemediği şeyleri öğrenerek gelebiliyor. 'Bizim evladımız bozuldu, biz böyle yetiştirmedik' gibi bir durum oluyor. Bu tarz durumlarda şunu aklımıza getirebiliriz; aşı dediğimiz şey nasıl ki zayıflatılmış mikropların vücuda verilmesi, vücudun da ona karşı güçlenmesi, kendini geliştirmesi ve asıl mikrop geldiğinde ona karşı mukavemette bulunmasıdır. İşte tam da böyle bu tarz durumlar yani istemediğimiz bu tarz şeylerle gelen evladınız, aslında zayıflatılmış bir mikropla eve gelmiştir. Biz ona karşı aile olarak, aile bünyesinde ona karşı bir antikor, doğru bir sistem geliştirebilirsek, çocuk çok daha büyüdüğünde çok daha ciddi tehditlerle karşılaştığında bunun yanlış olduğunu çok daha rahat bir şekilde algılayabilecektir. Ancak, 'bunu kesinlikle bir daha görmüyorsun, görüşmeyeceksin' gibi bir yaklaşım içerisine girersek, çocuk: 'Bu demek ki çok kötü bir şeydi ve bundan uzak duracağım' diyebilir. Ama bu sefer hayata dair güvensizlik, dışarıya karşı girişimde bulunma noktasında kendini geriye çekebilir. Tam tersi inatla da yapabilir, devam edebilir. Bundan dolayı bunun hayatın doğal akışında bir şey olduğunu öğrenmemiz lazım.' diye konuştu.

'Çocuğumuzu soyutlayarak, izole ederek büyütemeyiz'

Çocuğu gerçek hayattan soyutlamanın yanlış olduğuna vurgu yapan Akdağ, 'Hayatımızın sonuna kadar çocuğumuzu soyutlayarak, izole ederek büyütemeyiz. Elbette yanlış şeyler öğrenecekler kötü şeyler öğrenecekler. Zaten irade dediğimiz şey bildiği halde yapmamaktır. Bilmediği için yapmamak zaten irade değil. Bundan dolayı biz birçok şeyi biliriz ama irademiz gereği yapmamaya çalışırız. Evladımız birçok şeyi hayatın doğal akışı içerisinde öğrenecektir. Bunlar yanlış şeyler de olabilir, doğru şeylerde. Bizim tavrımız, 'Öğrendiğin şey yanlış oğlum veya kızım, bu yanlış şeyi biz beraber düzelteceğiz' diyerek, net şefkatli bir şekilde bunları ifade etmek ve aynı zamanda karşı tarafın Bunu neden yaptığını ve sorgulamak önemlidir. Diyelim ki olan arkadaşından öğrenmiş. Belki de arkadaşının da ciddi bir yardıma ihtiyacı vardır. Bunu neden yapmış olabilir? Bu cümleyi neden kullanmıştır? Belki de ona da faydalı olacaktır çünkü biz sadece kendi evladımızdan kendi şahsiyetimizden sorumlu değiliz. Elbette ki topluma karşı da bir sorumluluğumuz var bu sorumluluk içerisinde evladımızın arkadaşı da önemli nokta teşkil ediyor.' ifadelerini kullandı.

'Doğru arkadaşlar edinirsek hem dünyamızı hem de ahretimizi kurtaracaktır'

Modernizm ile birlikte kişilerin daha fazla yalnızlaştığını ifade eden Akdağ, sözlerini şöyle tamamladı:

'Modern insan yalnız, yalnızlaşan insan demektir. Arkadaşlık, kalabalıklar içerisinde yalnız insanların en büyük ihtiyaçlarından bir tanesidir. Bundan dolayı doğru arkadaşlar edinirsek bu hem dünyamızı hem de ahretimizi kurtaracaktır İnşallah. Yanlış arkadaşlarla da tam tersi dünyamızı da mahvedebiliriz ahretimizi de. Çocuklarımıza ve kendinize doğru arkadaşlık ilişkileri edinebiliriz. Bu şekilde, doğru arkadaşlıklar vesilesiyle bu hayatta, fani hayatımız da güzel hoş sohbetler, güzel dost meclisleri vesilesiyle de psikolojinizi, kendinizi, ailenizi koruyabilir aynı zamanda ahretimizi de kurtarabiliriz.' (İLKHA)

Editör: Ömer Faruk