Yaz Kur'an Kursu Filistin'e destek etkinliğiyle son buldu Yaz Kur'an Kursu Filistin'e destek etkinliğiyle son buldu

Dr. Hüseyin Dursun, diyabetin kronik bir hastalık olduğunu ancak hastanın kendisini kontrol edip beslenmesine ve egzersizlerine dikkat ettiği takdirde hastalığın olumlu seyredip bir tehlike arz etmediğini söyledi.

Dursun, özellikle obezite ile ilişkili olan tip 2 diyabetin günümüzde sıklıkla arttığına dikkat çekti.

'Kan şekerinin uzun yıllar yüksek seyretmesi ile beraber vücutta çeşitli organlar hasar görür'

Uzm. Dr. Hüseyin Dursun

Dursun, 'Diyabet (şeker) hastalığı toplumda sık görülen, gittikçe sıklığı artan bir hastalıktır. Bu hastalık, şeker metabolizması ile alakalı bir durum olup kan şekerinin yüksekliği ile seyreder. Kan şekerinin yıllarca yüksek seyretmesi vücutta çeşitli organlara hasar vermeye sebebiyet verdiğinden ötürü tedavisi önemli bir hastalıktır. Gittikçe sıklığı artan bu hastalık obezite ile ilişkili tip 2 diyabet sıklıkla artmaktadır.' dedi.

'Tip 2 diyabette genetik geçişler vardır'

Diyabetin tip 1 ve tip 2 şeklinde ikiye ayrıldığını aktaran Dursun, 'Tip 2 diyabet genelde ileri yaşlarda (30 yaş sonrası) kilolu kişilerde görülür. Ailevi genetik geçişi vardır. Ailede görülüyorsa sık görülebilir. Tip 1 diyabet daha çok çocukluk yaşlarında görülen bir diyabet şeklidir. Genelde zayıf hastalardır. Ailede olabilir olmayabilir de. Genelde antikorların pozitifleşmesiyle insülin yetersizliği ile başlar ve tip 1 diyabet görülür.' ifadelerini kullandı.

Dursun sözlerine şöyle devam etti:

'Tip 2 diyabet nasıl oluşur? Aslında en önemli etken genetik yatkınlık ve obezitedir. Obezitenin de en önemli kaynağı beslenme bozukluğu ve sedanter yaşam (hareketsiz yaşam), egzersizliğin olmaması, uzun süre araç kullanımı, sporun hayatımızdan çıkarılması gibi etkenler diyabeti arttırır.'

'Diyabette önerilen diyete uymayan hastalarda diyabet hiçbir zaman düzelmez'

Diyabetin tedavisinin mümkün olduğunu söyleyen Dursun, 'Diyabet çoğu zaman tamamen geçen bir hastalık değildir. Birçok hastada ömür boyu diyete ve ilaç tedavisine devam etmek gerekebiliyor. Ama diyabette en önemli unsur hastanın kendisidir. Hasta diyete dikkat eder, hayat tarzını değiştirir, egzersiz ve sporunu yaparsa bu durumda şeker hastalığı iyi seyreder ve istenilen hedefler doğrultusunda olursa kronik komplikasyonlar dediğimiz, kalp hastalığı, inme, diyabete bağlı ayak hastalığı ve böbrek hastalığı ve görme problemleri riski düşer. Hasta diyetisyenin tavsiyesine uyduğu zaman büyük ihtimalle bu düzelecektir. Ancak düzensiz ilaç kullanan, yemeğini ihmal eden, önerilen gıdalardan hariç farklı gıdaları fazla tüketen hastalarda diyabet hiçbir zaman düzelmez.' ifadelerini kullandı.

Dursun, diyabette beslenmenin doktor eşliğinde yapılmasını söyleyerek, düzenli beslenmenin çok önemli olduğunu, sağlıklı gıdaların tüketilmesi, tam tahıllar, sebze ve meyve ağırlıklı bir beslenme gerektiğini aktararak, çok kalorili gıdalar, basit şekerler, doymuş yağlar ve kan şekerini yükselten gıdalardan uzak durulması gerektiği tavsiyesinde bulundu.

Dursun, diyabette en önemli durumun kilo kontrolü olduğunu söyleyerek, kilo aldıran gıdalardan uzak durulması tavsiyesinde bulunarak, belirlenen kurallara dikkat edildiğinde ve diyete riayet edildiğinde hem diyabet riskinin azalacağını hem de kan şekerinin kontrolünün daha kolay olacağını söyledi.

'Pankreas kanseri görülen kişilerde diyabet sıklığı artmakta'

Diyabet ve pankreas kanseri ilişkisi konusunda ise Dursun, 'Aslında diyabette genel manada kanser görülme sıklığı artar fakat birebir şu kadar artmış diyemeyiz. Pankreas kanseri diyabete sebep olabilir. Diyabet hastalarında direk olarak pankreas kanseri gelişir demek hem hastayı ürkütür hem de böyle bir durum yok aslında. Ancak genelde pankreas kanseri görülen kişilerde diyabet görülme sıklığı artmakta, bu da pankreas yetmezliğe bağlı olarak görülmektedir.' şeklinde konuştu. (İLKHA)

Editör: Ömer Faruk