Mescid-i Aksa davası için mücadele veren Filistinli Müslümanların, siyonist çetelerin vahşet ve zulümlerine karşı 'Aksa Tufanı' adıyla başlattıkları operasyona destek amaçlı HÜDA PAR Adana Yüreğir İlçe Başkanlığı tarafından kitlesel basın açıklaması yapıldı.
HÜDA PAR Adana İl Başkanlığı, Mescid-i Aksa davası için mücadele veren Filistinli Müslümanların, siyonist çetelerin vahşet ve zulümlerine karşı 'Aksa Tufanı' adıyla başlattıkları operasyona destek amacıyla, merkez Yüreğir İlçe Başkanlığı önünde kitlesel açıklamasında bulundu.
Toplanan kalabalık, HÜDA PAR Yüreğir İlçe Başkanlığı önüne kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi ve Aksa Tufanı'nı destekleyen, işgalci siyonist rejimi telin eden sloganlar attı.
Etkinliğe, HÜDA PAR Adana İl Başkanı Demir'in yanı sıra siyasi parti ile STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Program Veysi Sonkaya'nın Kur'an tilavetiyle başladı.
Programda konuşan Demir, işgalci çetenin mallarının boykot edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Etkinlikte selamlama konuşması yapan HÜDA PAR Adana İl Başkanı Salih Demir, 'Kıymetli Kudüs sevdalısı, Mescid-i Aksa sevdalısı kardeşlerim. Biz ne yapabiliriz? Dua ediyoruz, ayağa kalkıyoruz, açıklamalar yapıyoruz, yürüyoruz, sloganlar atıyoruz, muhabbetimizi ve duamızı, sevdamızı ilan ediyoruz, Müslümanların yanında olduğumuzu bir araya gelerek ilan ediyoruz. Hükümeti, hükümetleri, İslam ülkelerinin başındaki yöneticileri ayağa kaldırmamız lazım. Bizim ne yapmamız gerekiyor? Her şeyimizle, malımızla, canımızla, evlatlarımızla HAMAS'ın, Kudüs'ün, Mescid-i Aksa'nın yanında olmalı ve yanında da olmaya devam etmeliyiz. Birkaç tane firmanın boykotu ile olmaz. israilin, siyonizmin, bu işgalci terörist çetenin her yönüyle boykot edilmesi lazım. İktisadi, askeri, siyasi, içtimai, elçilikler, konsolosluklar düzeyinde her yönüyle boykotun uygulanması ve irtibatın, ilişkilerin kesilmesi lazım.' dedi.
'Dünyanın gözünün önünde hastaneler bombalanıyor'
Etkinlikte bir konuşma gerçekleştiren Araştırmacı Mehmet Emre ise, şunları kaydetti:
'Yeryüzünün neresinde olursa olsun, mazlum ve mustaz'af Müslümanların dertleriyle dertlenmeyi, Hazreti Peygamber (Aleyhissalatu Vesselam) ile birlikte olmak olarak görüyoruz. Dilimiz yettiğince, imkanlarımız elverdikçe, o mazlum kardeşlerimize elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Öyle bir ortamda yaşıyor ki Müslüman kardeşlerimiz... elektrik, su yok, fırınlar bombalanıyor, hastaneler bombalanıyor, içerisinde yaralı bebekler, kadınlar ve çocuklar olmasına rağmen, dünyanın gözünün önünde hastaneler bombalanıyor. Bu insanlar, bizim mümin kardeşlerimiz, Müslüman kardeşlerimiz. Eğer, bütün bu yaşananlara karşı biz ses vermezsek, o insanların yaşadıklarını dile getirmezsek, desteklerimizi bulunduğumuz mekanlarda o insanlara sunmazsak, şunu unutmayalım insanlığımızı yitireceğiz.'
Program Molla Ekrem Derdiyok'un yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)